Pazar, Temmuz 26

ben de her liseye yeni başlicak bebe gibi okulumu ekşi sözlük'te arattım, işte çıkan sonuçlardan bazıları:
benim de mezun bulunmaktan gurur duyduğum sevgili aal'de niyazi levent diye bi beden öğretmeni vardı. hala varsa allah varlığını kutsasın,her sabah uyandığında çevresinde inekler dans etsin...neyse, kendisinden iki alıntı yapıcam:
-n: pazar gün veli toplantısı var, annelerniz gelceek.
-öğrenciler:..............
-n:gülme! baban da gelcek....
ölüdeniz kıyısı, lise gezisi:
-n:denize girmek kim,elime mum diksin! (aramızda kendisini "denize girmek" sanan bi şizoid yoktu,inanın bana)
okuduğum zaman yüksek beton duvarları, bu duvarların üzerinde dikenli teller olan bildiğim tek okul. hocaların kurduğu faullü cümleler ise ayrı bir alemdir. misal olarak:
- hey sen beyaz gömlekli (1500 beyaz gömlekli öğrencinin bulunduğu bayrak töreninde)
gercekten bu kadar tuhaf insan ayni ogretmen kadrosunun icine nasil toplanir ben cozemedim. duvarda fare patlatan, kafada flut kiran, servise kosan ogrenciyi kafasina agirlik topu atmak suretiyle egale eden, koridorda oynanmasi yasak olan tenis topunu ogrencinin agzina sokan, dersinde ogrencilerin sinifin ve hatta okulun disina cikip tost alip gelip yedigini farketmeyen, ya da farketmez ayagina yatan,... bunlar saymakla bitmez galiba. iyi ki tek parca mezun olmusuz biryerlerimize bir hasar gelmeden.
etrafta okuldan kaçanlara bıçak çeken insanlar vardır. başıma gelmişliği var, yok ben kaçmıyordum diye okula tekrar girdim sonra başka bir duvardan atladım arkamdan bağırmıştı manyak.

allam ne kadar süpersonik bi okul, ehehe. süpersin okulum, canımsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder